Yatağa uzanıp gözlerimi kapattığımda uykuya dalmakta sorun yaşıyordum. Koyun saymalıyım diye düşünüp başladım bir, iki, üç .. Biraz saydıktan sonra kaça kadar saydığımı unutup baştan başladım. Bir, iki, üç ... Bu durum tekrar edince koyunlarla arama mesafe koydum. Evet, artık koyunları saymayı kesinlikle bırakmıştım. Peki ne yapmalıydım? O an kendimce kendime daha uygun bir yöntem geliştirdim. Zihnimden geçen düşüncelerin peşine düşecektim. Düşüncelerimi boşlukta süzülen bazen yükselen cümleler halinde hayal etmeye başladım. Bende uçabiliyordum. Avuçlarımın arasına bir düşünceyi kıstırdığımda daha da hevesleniyor, hızla uçup daha fazla düşünce yakalamaya çalışıyordum. Düşünceler durur mu? Onlarda benden kaçmanın yeni yollarını buluyor fakat beni yıldıramıyorlardı. Uyandım. Sabah olmuştu. Kaçmayı öğrenmiş düşüncelerimin peşinden koşmuş olmak epey gülünç olmasına rağmen iyi hissetmemi sağlamıştı. Kaç düşüncemi yakaladığımı hatırlamıyorum. Sanırım sayılarının artık pekte önemi kal...
Bir "Merhaba" yuvarlayabilir, derin sohbetlere..