Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kişisel Alan

 Etrafımızı çevreleyen tanıdıkların, birey olmamıza ve çerçevenin dışına çıkmamıza, baskı altına alarak, hayatlarımızı taciz ederek, birey olmamıza izin vermeme ya da bireyselliğimize çomak sokma durumu.. Sonuç; bireyselliğe aç bir toplum..  İnsanın, kendinin farkına varması, kendini bulması ve kendi kendine geçirdiği zamanlarda kaliteli aktiviteler yapıp, birine ihtiyaç duymadan gününü geçirebilmesi ve insansız hava sahasında sıkılmıyor oluşu asosyallik belirtileri değilken, bu damgayı alnının en uygun bölümüne yapıştırmaları ne kadar anormal bir davranıştır.? Zamanımızın çoğunu istemsiz bir şekilde çevreleyen ve içinde bulunmamızın kaçınılmaz olduğu toplum ve bu insan sirkülasyonuna dur diyebildiğimiz kişisel alanımızın, dairemizde geçirdiğimiz zaman olduğunu ve zamanın en kıymetli hazinemiz ve varlığımızın belirsiz bir zaman diliminde son bulacağı gerçeği ve bazı insanlar için sınırsız sosyalleşmekken, bazı insanlar için küçük çemberi için bir boşluk oluştu

TANRI

Pişman edercesine yaşıyorum.. Bir yerlerde ki Tanrı'yı.. 

Dans

Sahibin kim? Yönlendirenin? Dış gözler çifter çifter dikizlerken her organını, uzuvlarını keyfine göre hareket ettirebiliyor musun? Özgür hissediyor musun ruhunu? Ya da tutsak mısın farklı dudaklarda? Tüm bu soruları gerçek hissiyatınla cevaplayabilir misin? Peki. Cesaretini kırma! Esaret altında tutma düşüncelerini! Aç ağzını ve yumma gözlerini! Haddini bil fakat hadsizliğe "Heyy Yooo" diyebil! Oturduğun kaldırım o an için senindir. Kalktığında, bir köpeğin işemesini izlemekten keyif al yeter ki.. Duyularının ritmi duymasına izin ver! Ve figürlerini bastırmadan sergile, içinden geldiğince...

Yön

Hep aynı yönden bakarsan göreceğin objenin aynı yüzü olacaktır..

Özgürlük

İhtiyaç duyduklarınla sınırlıdır özgürlüğün..

Bitti bu kadar

Zangır zangır titrerken, ne halt ettiğini düşünüp bomboş bakarsın etrafına.. İhtimaller dahilinde düşüncelerinle boğuşup, bir güreşe tutuşabilirsin. Kahveyi soğuk suyla yapmayı göze aldıysan, tortularını çiğneyip hazm edecek ya da sıfırdan başlamaya kast edecek, hayatına devam edeceksin..

Aşk

Gülümsemelerin, gözlerimde Görüyor musun? İşleyebilirsin, koruyabilirsin. Devamlılığı için. Bir taş plak gibi, Sonsuza dek dinleyebilirsin.. En çok haz aldığın nedir? Göz göze geldiğimizde, yüzünün istemsiz aldığı şekil mi? Eşsizliğini fark ettiğinde, eş kalmaya devam edebilir misin? Esaret altına girmeksizin Bu maratona çıkmak mühtiş olacak.. Beraber minibüse atlamaya ne dersin?

Fıstık Kabuğu

Umursamayı bırakmış, bitkin düşmüş, sevdiğin, hayran olduğun bir bedenin, içi kurumuş, çürümeye yüz tutmuş, fıstık kabuğu gibi.. İçimde yeşerecek ne varsa hepsini çöplüğe boşaltmaktan başka olanak bırakmıyor.. 

Mr Cihaz Sesi

Beklemek tüm gücümü emikliyordu. Mr cihazının sesiyle ritim tutup kafa sallıyordum. Hiç bitmeyecekmiş gibi geçen dakikalar, sesin beynimde yankılanıp iyice yayılmasını sağlamıştı. Kafamın derisini deliyor, hücrelerimi yırtarak kulaklarımdan fışkırıyordu adeta. Ayaklandım. Etrafı tarayıp kimsenin olmadığından emin olduğum anda, bir kaç ayak figürü ve saç savurmalarıyla anı çekilir kılmaya kararlıydım..

Rüzgara karşı işemek

+Bu kadar aptalca bir kurguyu hayat olarak nasıl benimsemiş olabilirim? -Benimsemek mi? Rüzgara karşı işiyorsun..

Gezegenin Mükemmelliği

Kurtların varoluşunun ekosisteme büyük katkıları olduğunu, onları yok edince anlayan insanlar, doğayı harekete geçirmek için tekrar kurt sürüleri saldılar Yellowstone'a. Yok olduğumda ekosisteme olan/olmayan yararımın netleşeceği ne acı.. Ki eğer yararım varsa büyük kayıp! Peki ya yoksa? Kaygılanıyorum doğrusu.  Birebirim olmasa da milyonlarca benzerimin verdiği tahribatı düşünürsek, biraz yok oluşumuz doğal seleksiyon için faydalı olabilir. Birçok hayvan popülasyonu tehdit altında ve sapiens çılgınlar gibi ürüyor, varlığımızı ve bencilliğimizi sürdürmek için teknolojiler geliştiriyor rant üzerine rant sağlıyor diğer canlıları ve mavi gezegenimizi her gün biraz daha öldürüyoruz.. Kendi küçük çemberimiz için yaşadığımız zavallı hayatlarımız koca bir devranı yerle bir edebilecek kadar ne zaman bu denli genişledi? Biraz da geviş getirmeli ve artık durmalıyız.. Telafi, bir fırsattır.. *NOT: Tahribatı önlemek ve diğer canlıları umursayarak yaşayan bilinçli birey ve kurul

Bir Karıncanın Günlüğü

Biriyle konuşmaya ihtiyacım olduğu anlarda hep bahçeye koştum. Üzerinde tepindim, eşeledim toprağı. Tohum ektim, filiz verdi.. Ve hiçbir zaman tükürmedi, ağzında çalkalamadı. Doğa koşulsuzca kucak açıp, yeşertiyordu umutlarımı..

Anlatamıyorsan.. Kapat Çeneni!!

Sustum.. Beş dakika geçmeden bir sigara daha yakmak için mutfağa yöneldim. Bir nefes çekip dudaklarımı kemirmeye başladım ve bacaklarım titriyordu. Öfkeden terliyor,odaklanacak bir nokta arıyordum. Açık pencereden içeri dolan sokağın gürültüsü çekmişti dikkatimi. Başımı pencereden boşluğa uzatıp bağırmak istedim; Neden?! Sigara kadar ince görünüp, ciğerlerimi katranla boğuyorsunuz! Neden?! Miğdem bulanıyor ve kusma ihtiyacı hissediyordum. Defterimin kapağını kaldırıp mürekkep kustum.. Sorunlarım çözülmemişti. Fakat rahatlamış hissediyordum..

İnsan Çöplüğü

Bazen o kadar derin bir yalnızlık kaplar ki etrafını uçsuz kalabalıklarla, ağzından dökülen kelimeler dondurucu soğukta kırılmış gibi değmez insanlara...

Sigara İçmeyiniz!! No Smoking!!

Ailem ile beraber yaşadığım zamanlarda odamın duvarına bir uyarı yazısı asmıştım. "Sigara İçmeyiniz" .. Sigara içme eylemimi bahçede yapar, nadiren odamda tüttürürdüm. O anlara tanık olan annem daima söylenerek; +Madem odanda sigara içecektin, bu yazıyı neden astın? Kendin bile uymuyorsun! derdi. -Anne bu bir başkaldırı, bir paradox.. der gülerdim.. O da söylenme eylemini sürdürdü :) Şu anda pek birşeyin değiştiğini söyleyemem. Artık kendi dairemde yaşıyor ve uyarı yazısının karşısında sigaramı içmeyi sürdürüyorum.. Eylemimi gerçekleştirirken aklıma o an'lar geliyor, gülümsüyorum. Teşekkürler Anne... :)

Büyüyeceksin

Başaracaksın! Başardıkça iştahın artacak, tahtaları eksik ve gıcırdayan zeminde, yürüyüp gitmeyi öğrenecek, büyüyeceksin...

Hangisini Tercih Edersin-2019 MİM Yazıları

1-Uçabilme yeteneğinin olmasını mı yoksa su altında da nefes alabilmeyi mi? Neden? #Su altında nefes alabilmek.. Gizemli ve bio çeşitliliğin cezbedici güzelliği beni daima kendine çekiyor. 2-Sonsuza dek etrafının kitaplarla çevrili olmasını mı yoksa evcil hayvanlarla mı? Neden? #Evcil hayvanlar.. Çünkü dost aynı zamanda terapistler. Oldukçada sevimliler. Hayvanları izleyip hareketlerini incelemeye bayılıyorum. 3-Büyük ellere sahip olmayı mı yoksa büyük ayaklar mı? Neden? #Büyük ayaklar.. Kocaman adımlar atabilmeme olanak sağlayabilirler. Sahip olduğum ayaklarımla penguen edasıyla yürüyorum 😂 4-Geriye kalan hayatının tamamında çay içmeyi mi yoksa kahve içmeyi mi? Neden? #Tabiki kahve 😍 tam bir kahve aşığıyım. Gözümü açar açmaz aklıma ilk gelen şey kahve😊 5-Saçsız, tüysüz (kaşlar ve kirpikler de dahil) olmayı mı yoksa çok kıllı olmayı mı? Neden? #Saçsız sıfır kıl 😂 o çılgın kıl yığınıyla uğraşabileceğimi sanmıyorum😂😂 6-Sınırsız döner mi y

Şimdi düşünmeye başlayabilirsiniz

Beyaz bir noktaya odaklandım. Gördüğümün ne olduğunun farkında olmama rağmen, objeyi tamamen alakasız bir yanılsamayla izlemeye koyuldum. Yaşadığımız durumlara opsiyonel farklar ekleyip, zihnimizde canlandırdığımız düşüncelerle, çoğu olguya bu tutumla yaklaştığımızı bilmek pekte kabul görmeyen bir tez.. Daima eminiz.. Peki bunu neden yapıyoruz? Hrflri eksk yzsmda doğru bir şekilde okumanız gibi.. Beynimiz bizlere oyunlar oynuyor ve kendimizi yanılsamalara sürüklememizi sağlıyor. Göz yanılması ya da söz yansıması diyebilirsin..

Nokta

"Herkes işine baksın" yerinde bir cümle. Kişinin neyi yapıp yapamayacağına, yine kişi karar verir! Nedir bu? Herkes zeka küpü ya da bilirkişi mi? +Senin yerinde olsam bu yemeğin sebzesini jülian doğrardım. Kendin yaparken jülian doğra bundan banane! Söz sahibi olmaya çalışmak ile saygı duyulan birey olmak ve söylediklerinin pür dikkat dinlenip onaylanması arasında, dahilik ve delilik kadar ince bir çizgi var ve bu çizgi bıçağın sırtında! Yemek masasında sağ veya sol tarafa oturacağıma ondakika önce değil, oturma eylemini gerçektirmeme saniyeler kala karar vermek istiyorum belki. Beşyıldızlı michaelin yıldızlı restoranındamıyız? Neden oturma planını isteğin gibi kurgulamaya çalışıyorsun ki? Düşünecek başka şeylerde var. Biri bunu söylemeli mi illa? +Saygısız! Değilim efendim! Bedenimin refleks, karar mekanizması ve hareket fonksiyonlarını kontrol edebileyim diye patates kafamın içinde beyin adı verilen organı taşıyorum sadece. Yokmuş gibi davrana

Şarap Kıvamında

Şarap kıvamına gelmiş bir bağ üzümün çiğnendiği kadar ezdim ve altından kalkamadım benliğimin. Kırılmasınlar diye...

Etkileşim

Aramızdaki etkileşim o kadar kuvvetliydiki, beraber kırmızıdan nefret edip, koyu yeşile övgüler yağdırıyorduk. Dairemize kapanıp, insanlardan kaçıyor ve saatlerce doğal yaşam belgeselleri izliyorduk. Savaş oyunları oynayıp katliam yapıyor, küveti doldurup arınıyorduk. Farelerle yarışırcasına geçirdiğimiz zamanlardan sonra yorgunluğun keyfini çıkardığımız dakikalarımız bizi besliyordu. Uyumun iki küçük bedende hayat bulabildiğini düşünüyorum. Buna aşk'ta diyebilirsin. Dilersen "mek" de! Ekiyorsun mek oluyor.  🍞

Pis

Yanağımı neden ısırdın, kokuşmuş ağzınla? Kaşımın boyasını sildin, kazağınla.. Sarıldın, saçlarım elektriklendi, akımınla..

Turuncu Perdeler

Gün ışığı daireme misafir olduğunda, renklerin cümbüşü sarıyordu mobilyalarımı.. Pencereleri açıp davetiye çıkarıyordum bu övgüye. Koşarak binayı terk edip, köşe başından izliyordum muazzam dansı. Her binada aynı hazzı arayıp bulamadığımda, gün doğumunu bekliyordum, Büyük bir sabırla. Tüm binayı ablukaya almış turuncu perdeler..

Temiz bir sayfa

Koca bir sayfayı kirletmiştim. Üzeri karalanmış cümlelerim vardı, parmak uçlarımda. Biraz kahve lekesi ve sigara külleride eşlik ediyordu kir havuzuma. Sayfayı çevirdim.. Kirlenmeye hazır, kırık beyaz, gri çizgili. "Kolay olay" diye geçirdim içimden. İstediğimiz an sonraki seçeneğimiz bekliyordu, orada öylece..

Çarpışma

Çarptığında öldürmeyen, sürünerek içinden sıyrıldığın, aşk kamyonu.. Plakasız ve boyası soyulmuş. Ufuk çizgisini izlerken, ateşlediğim çakmağın kıvılcımı düştü, ellerine! Acıttığından eminim. Aksi halde sevemezdin böylesine...

Kalıba Girmeye Çalışmak

Tüm sorunların temeli aslında kendimle olan savaşımda sürekli ve durmaksızın bir kalıba girmeye çalışmamla ilintili..