Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Lati Lokum Afrika Mandaları

Görmüş ve gördüğünü zihnine geçirmiş edasıyla cümlelerini sıralıyor ve ekolokasyonu mükemmel zirvede kullanabiliyor.. Karşıma oturduğunda içime oturmuş içler dışlar karması anında yok olmuştu. Benimsendim.. Ve benimseyerek.. Aslımda özümsenmeyecek ve sindirilemeyen ve tabi törpümün ortadan kaldırmayı beceremediği istikametlerim, orada, durdurula-maksızın duruyordu. Tüm bunlara karşın, karşımda lati lokum tonlu... Afrika mandalarını her gördüğümde aklımdan sarkacaksın...

Beklemek..

Müziği bölen ağız dolusu bir hapşırık dikkatimi dağıtmıştı. Çizgili çoraplarımla ritim tutarken saniselik olay ahengi bozmaya yetmişti. Tekrar dikkatimi toparlayıp eşliğe devam edecekken müzik son buldu ve şarkı değişmişti.. Sonrasında kafamdaki kaosu derlemeye çalışmakla ve boş bakışlarla boş masalarda gezinmeye koyuldu gözlerim. Beklentimin gerçekleşmediği her dakika bir ampul daha yanıyor, ortam loş ve hoşluğunu kaybediyordu. Çay dilimi ve geçerken uğradığı tüm organlarımı kavurarak miğdeme ulaşıyor, stres tırnaklarımı yeme isteği uyandırıyordu.. Karşımda donuk, donut kafalı bir bey dikiz aynaları full açılı açık baştan ayağa üzerimde gezdiriyordu.. Ve beklenen çıkageldiğinde rüzgarda savrulan çantalarımla koşarak uzaklaştım. Tam rota ilerleyerek.. 

Ambalaj

Çünkü ambalajı rengarenk ve hışırtılıydı. Çekici kılan pırıltılı görüntüler göz boyuyor, açını yönlendirmeyi başarıyordu.. Muayene olmadan iyileşmeyi bekleyen, rahatsız kılıklı bir adam gibi ortalarda dolanıyordum.. Ambalaja önem vermez, doğal hatta dağınık bir görüntüye sahip olabiliyordum zaman zaman.. Pijamanın rahatlığı tutsaklığımdı.. Rahatına düşkün Müşkü Muzip Nevi şahsına münhasır Mümtaz Bir kalıba sahip kıldım, kılığımı..

Çizgili Çorap Ne Dinliyor? Part III

Yeni bir liste huzurlanızda. Umarım severek dinleyeceğiniz notalar bulur ve bulutlarda kaybolursunuz..               Çizgili Çorap Ne Dinliyor #Jakuzi/ Koca Bir Saçmalık #Bulutsuzluk Özlemi/Yine Düştük Yollara #Adamlar/ Kadın #Selim Saraçoğlu/ Manifesto 1.0 #Yavuz Çetin/ Cherokee #Yavuz Çetin/ Yaşamak İstemem

Baget-ler

Kaşlarımın altında iki deli fişek mercek... Ve zamanla irileşip, irdeleyici oluşumlar sergiliyordular. Görev devam ederken iriliğinden bir nebze  kayıp vermeden  ileri görüş teknolojileriyle bezeniyordu.. Sülfürik asitin çözdüğü her dirhem, merceğimin sallantıları saptamasını destekliyordu.. Açın her ne olursa olsun, renkleri ayırt et! diyordu bir ses.. Bir ses ki kafamın içinde yankılanan ve o ses ki tüm çapraz basamakları koşarak tırmanmalısın diyor.. Adımlarını seyreltme.. Hissettiğin gibi kavra-n.. Bagetler senin için çarpıyor 3|2|1 ..

Tutunmaya-çalışanlar

Saatler bir çırpıda geçiyor, yelkovan akrebi görünmez halatlarla sürüklüyor.. Tabanlarımı sağlam basıp "kaygan zemin" ibarelerinde ataçla tutturuyorum pençelerimi...

Sığ Dokunuşlar

Bir düzine paslı tenin değdiği ince elenmiş sığ dokunmuşluğun lüzumsuzluğu kanat çırpıyor çiğ yumurta sarılarında.. 

Peynir Dilimli Notalar

Izgaranın yakınında belirdiğimde, elimi üzerine bastırmak isterken, şiddetli sakinlik sendromum huzurlarında mertebe sahibi olmama olanak sağlıyordu. Deniz kenarında oturup tırtırklı yüzeylerimi törpülüyor, olan biteni gözlerimi devirerek yansıtıyordum. Hiddetli tavırlardan, Savrulan ellerden, Kocaman açılmış ağızlardan, Silkelediğim beyin-beyim istinasız ses tonuma da el atıyordu.. Durulmuştum.. Heyecanım tavadan çıkan ateş darbelerinde beliriyor ve müzik eklenince tatlanıyordu.. Organlarımın acılı ezme olduğu o sarsak an'ları toparlayan şu notalar yok mu? Sahi müzisyenler dahi sayılmıyor muydu? Asla katlanılamaz! Doğanında notası olduğu kanısındayım..  Her peynir dilimini sayfa sayfa çeviriyordu o, o n ota ki tüm kılcal damarlarımı basınçla dolduruyor.. O'nunlayım.. İşte buradayım..  Yaşıyorum..

Çizgili Çorap Ne Dinliyor? Part II

Yeni listeyle yine karşınızda..  İlk listede yerli parçalara yer vermiştim, bu kez yabancı parçalarla ziyafete devam edelim diyorum. Defalarca kez dinlenebilecek, küçük ve sert figürlerle süslenebilecek ve sistemin çöplüğüne kepçeyle dalacağınız eşsiz parçalar. Enstrümanların uçup gittiği esintilerle gözlerini kapatırsan zihnin açılmaya başlayabilir.. Herkese iyi sezişler ve adımlarınızın sesinde müziğin ritmini yakalamanızı temenni ediyorum. Hareketli bir gün olsun..                       Günlük Doz #James Bay/ When We Were On Fire #Houndmouth/ Comi'n Round Again #Jamestown Revival/ Revival #Arctic Monkeys/ Snap Out Of İt #Bleeker/ Free

Kopyala-Yapıştır

Olan biteni düşünme, cümleleri "kopyala-yapıştır".. Ağzına enfeksiyon bulaşması kaçınılmazdı. Haliyle, hayli benzer tepkiler vererek sürüye bağlı kalmalı ve oradaki yerini garantilemeliydi. Süratle "HAYIR" diyerek karşıtlığını sergilediğinde tüm gözler hortlamışcasına üzerinde toplanıp, kınama ve dışkılama partisinin ilk konfetisini patlatacaktı.. Fren pedalının üzerine basan zilyonlarca ayak varken, direksiyonda tek başına ne diye yön belirliyordun ki? Hemfikirlerin kontrolünde olduğu bir vaha, olumlu hava sahasıydı.. Gerisi gereksiz çaputlar ve baş kaldırmış hıyarlar olarak nitelendirilecekti...

İnsan Çöplüğünün Bedenleri

Kül taplasına terk edilmiş ve bir yığın oluşturmuş sigara cesetleriyle çevrili çevrelerimiz.. Kalk! Tablayı boşalt! Temiz bir tabla, daha az koku ve pis görüntüden arınma partisi.. Herhangibir evrende, herhangibir zamanda daima ovuşturulan gözler dikizliyor adımlarını. Ve çatlatıyorsun adım sayını kaldırımlarca.. Bastığın her parke taşında bir ceset batıyor göz bebeğine.. Herhangibir dudakta tutsak kalmış sigaralar sonunda çöplüğü boyluyor.. Birikip yığınlar oluşturuyor, renk değiştirip leş keşmekeş-leşiyor.. Ve itinayla itaat ettiğin ayak tabanların, sürüklenerek çektiği çekmeceleri ağzına kadar yoklukla dolduruyor.. İtibarını itibarsızlaştırarak tırlatıyorsun.. Tımarlanarak tımarhanenin kapısını araladığında ne olduğunu anlayamayacak kadar tıkışık, tıklım tıklım titrek ellerinle, O son sigaranın izmaritini, o tıfıl bedenini yırtarak fırlatacak son yolcuğuğa uğurlanacaksın.. Çöplüğe loş geldiniz..

Saygı

Bir konu üzerinde durup, o konuyla ilgili fikirlerimizi beyan ediyorken ve bu konu hakkında aynı fikirde olmayan birey, karşımızda seviyesiz söylemler ve saygısız bir üslupla yaklaşıyorsa eşit değiliz.. Eşitliğe inanmıyorum.. Kaba davranışlar sergileyen, sesini yükselterek fikrini dikte etmeye çalışan ve bu şekilde davranarak kendini üstün gören ve karşısındaki sakin, sabırlı ve saygılı kişiyi pasif gören kişilerle eşit haklara sahip olmayı, aynı toplumun fertleri arasında yer almayı kınıyorum..  Eşitliği kabul etmiyorum.. Bu bağnazlıklara, saygısızlara, saygısızca cevap vermediğim için bağırmadığım için ... Gülünç buluyorum..  Farkına ne zaman varacağını bekleyerek gülümseyerek susuyorum.. Her bireyin yaşadıkları ve kat ettiği birikimin toplamı olarak düşünceleri doğar. Ve her bireyin düşünceleri kendi kafasının içinde yadsıdıklarıyla ilintilidir. Saygı duyarım.  Fakat davranışlardan gün geçtikçe daha çok kaygı duyduğumu söyleyebilir

Kötülük

Kötülük insanın zihnindedir.. Çevresel tohumlar serpmek suretiyle, kalıcı hasara sebebiyet verebilir.. Gözlerini aç. Gerçeğini, iyi huyunla süsle.. Bilincinin zehirlemesine izin verme, sorgula..

Sosyal Medya

Meteoroloji genel müdürlüğünün yaptığı açıklamaya göre, göreceli havalar yarından itibaren şehri etkisi altına alacak! Güler yüzlü, tatilci ve neşeli insanların mevsiminin başladığını ve sosyal medya üzerinden ülke genelini etkileyeceği belirtiliyor. Havalar ısınıyor.. İnsanların akın akın, denizin eteklerine koşacağı ve küçük kasabaların nüfusunun artacağı yönünde tahminlerde cabası. Peki nedir bu mutluluk çabası?  Yataktan kalkmış, ağzının içinde ayakkabımsı bir tat, gözler şüşük ve bilincini yatağında bırakıp, açılı ve süslü objeler eklenmiş bir kare fotoğraf paylaşıyorsun ve #güzelbirgün hashtag ekleyip, önce kendini sonra takipçileri, kusursuz bir sabaha uyandığına inandırıyorsun.. Leş durumunu çeşitli filtrelerle düzenleyip, bir iki emoji ve beğendiğin objelerini bulunduğu raftan alıp perspektifine ekliyorsun.. Tamamdır.. Başarılı bir çalışma.. Peki gerçek kesitte ne yapıyorsun?  Sayfaların arasında dolaşıp, "se

Çizgili Çorap Ne Dinliyor?

Radikal bir kararımı sizler ile paylaşmak istiyorum. Bazı yazılarımda müzik dinlediğimden bahsedip durduğum oldu, evet. Kulaklıkları takıp etrafımdaki herşeyden uzaklaştığım, yaşadığım an'ı unutturan harika eserler.. Düşüncelerimi satır satır diziyorum, müzik zevkimi de gözler önüne sermemin vakti geldi diye düşündüm. Baktım yelpaze geniş, listemi azar azar ve ara ara sizlerle paylaşmaya karar verdim. Bazen yabancı, bazen yerli parçalara yer vereceğim. Çizgili Çorap gururla sunar.. Çizgili Çorap Ne Dinliyor #Silüetler/Sis #Pentagram/Sonsuz  #Hayko Cepkin/Son Kez  #İhtiyaç Molası/Ay  #İhtiyaç Molası/Kapasite 

Çünkü Ondan

Hissedilen mecburiyet duygusu tamamen samimiyetsiz. "Hayır" cevap olarak kabul görmüyor ve ısrar ya da ekşimiş yüzler bedeninizi çitlerle çeviriyor.  Her neresiyse; -Oraya gelmek istemiyorum.  Gibi bir cümle kurduğunuz anda, bunu yapmamanız gerektiği, ayıp olacağı, kişinin çok kırılacağı vb bu örnekler uzay boşluğuna kadar yol alır. Herkesin maruz kaldığı belli kalıp cümleler eminim ki vardır. Çok sevdiğim bir arkadaşımın küçük kızının cebinde harika bir cümlesi var, "Çünkü ondan"... Birşeyi yapmak istemediğinde ve Neden? diye sorduğumuzda bu cevabı yapıştırıyor..😊 Kabul görme gibi bir beklentiniz yoksa, durum sizin için daha kolay çözümlenebilir. İstemek gibi istememekte kişinin kendi karar mekanizmasının sistemine bırakılmalı ve ısrardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. "Ayağına çiviler batarken en sevdiğin şarkı çaldığında, dans etmek acı verecektir"..

Farklılıklar

Herkes gayet normal görünüyordu. Keyfim kaçacak yer ararken sigarama sarıldım. Şimdi gürültüden arınmış bir çevrede, kafamın içindeki bando takımını rahatlıkla duyabiliyordum. Birbirlerine neler aldıklarını anlatan insanların geyikleri, kravatımın boğazımı kesmeye teşebbüs etmesi gibi anlar yaşatıyordu oldum olası. Normların böylesine delici güçleri olduğunu ergenlik yıllarımı atlattıktan sonra daha iyi kavradım. Ki konuşmam ve konuşmamam gereken herşeyi birileri göremediğim bir kağıda listeler halinde sıralamış ve ailem ve arkadaşlarım da dahil olmak üzere yeri geldiğinde bu listeye sadık kalıyor ve beni de dahil olmam konusunda kampçılıyorlardı. Sırtımdaki kırbaç izlerini bir görseniz.. "Kendin ol" diyerek boynuma atlardınız, eminim. Toplumun, bozuk yoğurt muamelesi çektiği aşırı hareketleri olan ya da absürt düşüncelere ya da kıyafetlere sahip insanları, domates tarlasında karpuz gören çifçi edasıyla şaşkınlığa uyrayıp, kişiyi tükürmesi