Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kusuru kusan otlaklar

  Sert bir mevsimden geçiyoruz, insanlığın kurak topraklarında.. Bazıları güneş ışığına bazıları ısısına hasret.. Tohumu kin olan tarlalarda ekinler filiz veriyor. Nefret ağaçları çiçek zamanında.. Ruhumun barajları boşalıyor gün geçtikçe Nereye taşıp akacağını kestiremiyorum.. Boşlukta dolaşıyor sesim.. Kulaklara çarpmadan cümleler, yenisi kuruluyor kucaklara. Deri altına işleyecek bakışlar ilişiyor peşi sıra Geveze diyorlar çiçek döken rüzgarlara Dengeyi sağladığını kabul etmiyorlar! Dengini bulan saldırıyor bir hücumla. Yetişmeye çalışıyorlar ışık hızına..

Bir kedim olsa derken.. Kedili Ev

  Küçük bir apartman dairesinde kedilerinizle yaşıyorsanız tüm alanların onlara ait olduğunu ve her köşeyi istila edeceklerini bilmelisiniz. Mutfak tezgahı sadece başlangıç. Bir gün buz dolabının üzerinden size bakan bir çift göz görürseniz şaşırmayın.. Kara kedilerin uğursuzluk getirdiği henüz patlatılmamış bir balon. Tamamen safsata olduğunu düşünüyorum. Bence  şans getiriyorlar. Aynı zamanda çok asil ve uğraşılmamış bir güzelliğe sahipler. Gerçi tüm hayvanların ortak özelliği güzellikleri.. Bütün günü uyuyarak geçirip, sürekli yemek yiyen bir varlık nasıl bu kadar kusursuz ve güzel olabiliyor anlayabilmiş değilim. Hayvanlara olan hayranlığım buradan geliyor. Ve bu yüzden özellikle kedilerin uzaylı olduğuna inanıyorum..  Mobilyaların arkasına saklanıp sizi oradan gözetlediklerine şahit olabilirsiniz. Kediler küçük şımarıklıklarla sizi sürekli ve durmaksızın şaşırtan, evde bir atraksiyon havası yaratan canlılardır. Çekmeceyi açtığınızda kedinizi orada bulabilirsiniz mesela. Oraya nası

Zihnin kafes aralığı

Tüm hatlarıyla belirgin mi yokluğum?  Bir civata mıyım ya da bir somun? Gökyüzünün Ay'ı, karanlığı delen kuyruğunu koparmış bir yıldızım..  Acımasızım kısmen, aynasına küsene.  Damarım tutuyor küflenmiş çiviyi çakana! Öfke nöbetlerim askıdaki ipi kesene, üstelik ıslak çamaşırlar var iken.. Yönüm yolum belirsiz.. Tarif edenler var amaçsız..  Bu kadar acı olmaz kampçısız Bir kırbaç verin elime ..  

Paradoks tanrıçası yabani ısırgan otu

  Taze kokular birikmiyor artık sessiz günlerde.  Yerini yadırgayan yabani bir ısırgan otuyum, kuytu zeytin diplerinde.  Öyle heybetli bir gölge ki rüzgar izin istiyor esmeden önce.  Kemik kadar sert kökleri karışıyor köklerime.  Oysa ben yabani bir ısırgan otuyum sadece.. Isdırap içinde bekliyorum üzerime düşecek yağmur zerresini.  Özlemle anıyorum güneşi.  Kimileri anlamlandıramıyor bir paradoks içinde sürüklendiğimi.  Her ağaç dibinde, her iklimde, her toprakta yeşerdiğimi düşünüyorlar..  Var oluş sancımı, sanrı sanıyorlar..   Dikenli tellerle örülü toprağımın kıyısından, Duvarların ardına sığınan ürkek bedenleri izliyorum.. Her gün yeni ve bir öncekinden daha kalın tuğlalar ekliyorlar. Dikenlerimden sakınıp korunmak istiyorlar.. Oysa ben yabani bir ısırgan otuyum dağ eteklerinde salınan..  Türküsü dahi olmayan,  dokunan teni yakan yabani ısırgan otu!