Ana içeriğe atla

Bir karakter yansıması; Minimalizm


Daha sade, karmaşadan ve fazlalıklardan arıtılmış bir yaşamı ifade için kullandığımız bir kelime minimal. Seçeneklerin çok olması ve ulaşabilirliğimizin arttığı bu dönemde en çok yaşadığımız sıkıntı kararsızlık. Giyim, ev eşyaları, yeme, içmeye kadar anlamsız kararsızlıklarla boğuşuyoruz. Bu durum öyle bir hal aldı ki son dönemde, artık karar vermekten kaçınmanın ya da kendimiz için en iyisini ararken eli boş dönmenin huzursuzluğunu yoğunlaştırıyoruz. 

Bir varlık düşünün ki, kendi elleriyle, kendi ellerini bağlayan.

Hal böyle olunca soyunup dökünmek ve fazlalıklarımızdan arınma ritüelleri gerçekleştirmeye koyuluyoruz. 

Kararsızlık içinde kıvranan bir insansanız atabileceğiniz en elzem adım seçenekleri kısıtlamak. 

-Bana uygun olan nedir?

-Karakterimi yansıtan nedir?  

-Buna ihtiyacım var mı? 

Bu durumda soru sormanın  çok büyük rolü olduğunu düşünüyorum. 

Kendinize kendinizle ilgili sorular yönelttiğinizde sadece kendi kontrolünüzde olduğunuzdan emin olun! 

Bu tarz soru-cevap yöntemleriyle kendiniz için doğru kararı vermiş, kararsızlığınızı hafifletmiş olacağınıza inanıyorum. Hangi sebzelerin damak zevkinize uygun olduğunu bilirseniz büfede seçeceğiniz yemekler sınırlanır.

Bazılarının seçme şansının dahi olmadığının farkında olmak bile bizi yola getirebilecek bir bilgi.

Her şeyin sınırsızca önümüze sunulduğu bu çağda, sınır sizsiniz... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aramızda şehirler uzanıyor..

Gözlerime değen gözler yansımanla karşılaşıyor Gecenin karanlık tonlarında dahi binlerce sen büyüyor göz bebeklerimde. Güneşi delip, Ay'ı selamlıyorum  Silüetini taşıyorum gölge niyetine Rüzgarın eteklerinde sarsılan sazlıklar yoldaş oluyor Kucak açıyor hasretliğime. Ilık bedeninin kokusu salınıyor Ciğerlerime çekiyorum tek nefeste. Şehirler uzanıyor aramızda Kafesimizin kapıları açık Bir adımda çıkılamıyor içinden Adın dökülürken dilimden Duyuramamanın endişesiyle lal oluyorum yeniden..

Dünya Zürafalar Günü

Boş odalarda geziniyor gözlerim Yırtık duvar kağıtları, yarısında perde olmayan pencereler ve dokunsam devrilecek olan klozet.. Dairenin kapısından çıkıyor, binanın merdivenlerini son kez aşındırıyorum.. Tekrarlanmayacağını bildiğin, An'ı kaybettiğin ve anıları kayıt etsen dahi yinelenmeyen kahkahalar Dünya zürafalar günü'nde derin bir kedere bırakabilir yerini.. Bir şeylerin yeri, sürekli ve yüksek hızla, başka birşeylere bırakıyor yerini.. Pazar ve ertesi gibi..

Kek

Yazıyor, siliyordum. Tekrar en baştan başlayıp.. Olmadı.. Sil. Tekrardan.. Sağ tarafı yanmış, sol tarafı çiğ kalmış bir kalıp kek gibi güne başladım. Hep bir yarımyamalaklık söz konusu.. 180 derece ısıya dayanamayan plastik kap mıyım? Bu ne hal?