+Fakat allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım. Öyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor, tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? -Yok.
+Peki albayım.
Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar?
Sorarım size nasıl, kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı?
Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan. Bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.
Kelimeler, kelimeler albayım... Bazı anlamlara gelmiyor.
Gözlerime değen gözler yansımanla karşılaşıyor Gecenin karanlık tonlarında dahi binlerce sen büyüyor göz bebeklerimde. Güneşi delip, Ay'ı selamlıyorum Silüetini taşıyorum gölge niyetine Rüzgarın eteklerinde sarsılan sazlıklar yoldaş oluyor Kucak açıyor hasretliğime. Ilık bedeninin kokusu salınıyor Ciğerlerime çekiyorum tek nefeste. Şehirler uzanıyor aramızda Kafesimizin kapıları açık Bir adımda çıkılamıyor içinden Adın dökülürken dilimden Duyuramamanın endişesiyle lal oluyorum yeniden..
Yorumlar
Yorum Gönder