Davamız, sırtımızda kamburla yaşamak. Sürekli kamburun çapını daraltmaya çalışıyoruz. Çalış, çalış, çalış..
Duygusal yanımı bastırmamı bekleme benden! Ağlamak cesaret ister! Bir baş kaldırıdır, isyandır ağlamak...Toplumun, seni; güçsüz diye yaftalamasına direnmektir.. Ağlayarak bağırmak, yakarmak yüzyıllardır kültürümüzün duygularına ayna olmuş ve feryat, figan, ağıt olarak adlandırılarak yaşamaya devam etmiş günümüze kadar. 21.yy da ne bu poker masası sendromları? Nedir bu kendini gizlemeler?Nedendir? Niçindir? Bilinmeden bu kayganlık ruhlarımızda?Kursağıma saplamaktansa bu kor gibi demir prangaları, göz yaşlarımla yıkarım günahsız yanaklarımı!..
Burdan başlıyorum son postta nasıl bir kişiliğin nasıl düşüncenin ürünü bunlar anlayabilecekmiyim
YanıtlaSilUzun bir yolculuk olacak sizin için. Hoş geldiniz
Sil