Ana içeriğe atla

Ben "Cevdet"

 Ben "Cevdet" .

Gökyüzünden düşen bir yağmur damlası gibi düştüm yer yüzüne.

Narin ve ılıktım,

Can bulmaya gelmiştim dünyaya.

Ama dünya ve hayat,

Benim beklediğim yer değildi!

Çünkü ölüm, bir ateş topu gibiydi burada.

Nefes alan herşey yok oluyordu

Nasıl tohuma dönüşebilirdim bu kızgın topraklarda?

Nasıl nefes alabilirdim bu kan kokan havada? 

Ben,

Evet ben, diğer adıyla "Ayet" !

Nefes almak, yaşamak, koşmak istiyorum hayata... 


                               Cevdet Ayet Aydoğdu


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aramızda şehirler uzanıyor..

Gözlerime değen gözler yansımanla karşılaşıyor Gecenin karanlık tonlarında dahi binlerce sen büyüyor göz bebeklerimde. Güneşi delip, Ay'ı selamlıyorum  Silüetini taşıyorum gölge niyetine Rüzgarın eteklerinde sarsılan sazlıklar yoldaş oluyor Kucak açıyor hasretliğime. Ilık bedeninin kokusu salınıyor Ciğerlerime çekiyorum tek nefeste. Şehirler uzanıyor aramızda Kafesimizin kapıları açık Bir adımda çıkılamıyor içinden Adın dökülürken dilimden Duyuramamanın endişesiyle lal oluyorum yeniden..

Dünya Zürafalar Günü

Boş odalarda geziniyor gözlerim Yırtık duvar kağıtları, yarısında perde olmayan pencereler ve dokunsam devrilecek olan klozet.. Dairenin kapısından çıkıyor, binanın merdivenlerini son kez aşındırıyorum.. Tekrarlanmayacağını bildiğin, An'ı kaybettiğin ve anıları kayıt etsen dahi yinelenmeyen kahkahalar Dünya zürafalar günü'nde derin bir kedere bırakabilir yerini.. Bir şeylerin yeri, sürekli ve yüksek hızla, başka birşeylere bırakıyor yerini.. Pazar ve ertesi gibi..

Kek

Yazıyor, siliyordum. Tekrar en baştan başlayıp.. Olmadı.. Sil. Tekrardan.. Sağ tarafı yanmış, sol tarafı çiğ kalmış bir kalıp kek gibi güne başladım. Hep bir yarımyamalaklık söz konusu.. 180 derece ısıya dayanamayan plastik kap mıyım? Bu ne hal?