Ana içeriğe atla

Gelişen tüketimin ücrasında değişen keşifler

 

Evrenin bize verdiği hiç bir tükenmişliği yerine koyamayız. Buna kendimiz de dahil...

Ürettiğimiz her düşünceyi, duyguyu, keşfi genişletmeli ve yaymaya eğilmeliyiz. 

Kurduğumuz cümleler duyudan, duyguya geçiş sağladığında, her kişinin benzersiz deneyimi ile evrilip gelişebilir. Bu durumlar düzeneği her birey için farklı kapılar ve bakış açıları oluşturur.

Hazzın ilk basamağına adım attığımızda doyabilen bir zihin gereksiz ağırlıklardan sıyrılmaya, kendisi için doğru yapımları inşa etmeye başlayacaktır.

Kendimiz ile ilişkimizi sorguluyor muyuz? 

Tüm dünya ile irtibata geçebiliyorken, iç  dünyamıza kepçeyi daldırıyor muyuz? 

Zihnimizi dinlendirmeyi (kendi yöntemimiz ve yönelimlerimiz doğrultusunda) ve kulak kabartıp dinlemeyi, beslemeyi önemsersek, temelini başkalarının attığı bu inşayı kendi sanatımıza dönüştürebiliriz..

Kendini aramana gerek yok! Cevaplar üst katta.. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aramızda şehirler uzanıyor..

Gözlerime değen gözler yansımanla karşılaşıyor Gecenin karanlık tonlarında dahi binlerce sen büyüyor göz bebeklerimde. Güneşi delip, Ay'ı selamlıyorum  Silüetini taşıyorum gölge niyetine Rüzgarın eteklerinde sarsılan sazlıklar yoldaş oluyor Kucak açıyor hasretliğime. Ilık bedeninin kokusu salınıyor Ciğerlerime çekiyorum tek nefeste. Şehirler uzanıyor aramızda Kafesimizin kapıları açık Bir adımda çıkılamıyor içinden Adın dökülürken dilimden Duyuramamanın endişesiyle lal oluyorum yeniden..

Dünya Zürafalar Günü

Boş odalarda geziniyor gözlerim Yırtık duvar kağıtları, yarısında perde olmayan pencereler ve dokunsam devrilecek olan klozet.. Dairenin kapısından çıkıyor, binanın merdivenlerini son kez aşındırıyorum.. Tekrarlanmayacağını bildiğin, An'ı kaybettiğin ve anıları kayıt etsen dahi yinelenmeyen kahkahalar Dünya zürafalar günü'nde derin bir kedere bırakabilir yerini.. Bir şeylerin yeri, sürekli ve yüksek hızla, başka birşeylere bırakıyor yerini.. Pazar ve ertesi gibi..

Kek

Yazıyor, siliyordum. Tekrar en baştan başlayıp.. Olmadı.. Sil. Tekrardan.. Sağ tarafı yanmış, sol tarafı çiğ kalmış bir kalıp kek gibi güne başladım. Hep bir yarımyamalaklık söz konusu.. 180 derece ısıya dayanamayan plastik kap mıyım? Bu ne hal?