Enine boyuna bakmadan seçtiğin kumaşlar birer paçavra sayılacak..
Durmaksızın şikayetler fışkıracak dudaklarından.
Tüm dünyanın üzerine çullandığını, çuval dolusu patatesten bir adım öteye gidemediğini haykıracaksın.
Şiddete meyilli eğilimler gördükçe kör olmayı arzulayacaksın...
Gözlerimin içini donduran bir soğuk bu.
Kırılan buz kütleleri kitlelerin ruhuna saplanmış gibi..
Hiçliğin, hiçbir yere sığdırılamayışı iniyor üzerime.
Üstelik yalın ayak..
Vardığım nokta noksan
Gerçeği yansıtmayan oluşumlara çarpıyorum sokakta
Parke taşının içi boş olanına basıyorum ısrarla..
İnsanlığımı sorgularken,
Tıka basa ızdırap dolduruyorum yaşamıma.
Nefes alıyorsun..
Yaşam hakkın var mı gerçekten?
Beceriksizliklerinin acısını çıkarıyorlar aciz bedeninden!
İtaatinle güçleniyorlar
Zafer sanrılarını kutlayıp kucaklaşıyorlar sürüleriyle
Kuduz salyaları akıyor çürümüş ağızlarından..
Peki var olmak mıdır yaşamak?
Şiddetli doyumsuzluğumuzun sonucu bu,
Dev bir kara parçasına sığamamak..
Yorumlar
Yorum Gönder