Ana içeriğe atla

Yaşamak için kaldırılmış göz perdeleri


 Oysa ne çok çırpınıyoruz anlatmak için, dinleme gayreti gösterene..

Askılardan kaldırmak istiyoruz göz perdelerini.
Ritmi duyan var mı sessizlikte?
Yoksa uyuyor musunuz?
Günün her saatinde,
Başınız yastıkla buluşmadan..
Kavuşmadan cümleler noktalarına kıyametler kopuyor damaklarda.
Tutarsızlık yerlere düşüyor,
Dudak aralığı uzadıkça..
Bu gece "sükunete davetlisiniz" diyorum,
Clup sanıp başlıyorlar dans etmeye.
Gülümsüyorum..
Susuyorum..
Yaratıcı kelimeliri cımbız yardımıyla topluyor, teneke kutuma yerleştiriyorum.
Sigaradan zararlı kelimeler çarpıyor kulaklarıma
Ani bir sağırlık sarsıntısı geçiyor
Geçip gidiyor öylece.
Zamanla unutuyorum maruz kaldığım duyumları.
Duyarsızlaşıyorum çoğu zaman,
Zamansız kurulan cümlelere..
Oysa bazı kelimelerin derin anlamları var
Biliyoruz..
Fakat sığlığımızdan sıyırıp atamıyor
İnatla dillendiriyoruz
Yitiriyoruz anlamları..
Düzensiz cümlelerde tüketiyoruz derinliği..
Erkenden uyanıp, ayılamıyoruz.
Nefes alıyor ve bu yaşam diyoruz..


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aramızda şehirler uzanıyor..

Gözlerime değen gözler yansımanla karşılaşıyor Gecenin karanlık tonlarında dahi binlerce sen büyüyor göz bebeklerimde. Güneşi delip, Ay'ı selamlıyorum  Silüetini taşıyorum gölge niyetine Rüzgarın eteklerinde sarsılan sazlıklar yoldaş oluyor Kucak açıyor hasretliğime. Ilık bedeninin kokusu salınıyor Ciğerlerime çekiyorum tek nefeste. Şehirler uzanıyor aramızda Kafesimizin kapıları açık Bir adımda çıkılamıyor içinden Adın dökülürken dilimden Duyuramamanın endişesiyle lal oluyorum yeniden..

Dünya Zürafalar Günü

Boş odalarda geziniyor gözlerim Yırtık duvar kağıtları, yarısında perde olmayan pencereler ve dokunsam devrilecek olan klozet.. Dairenin kapısından çıkıyor, binanın merdivenlerini son kez aşındırıyorum.. Tekrarlanmayacağını bildiğin, An'ı kaybettiğin ve anıları kayıt etsen dahi yinelenmeyen kahkahalar Dünya zürafalar günü'nde derin bir kedere bırakabilir yerini.. Bir şeylerin yeri, sürekli ve yüksek hızla, başka birşeylere bırakıyor yerini.. Pazar ve ertesi gibi..

Kek

Yazıyor, siliyordum. Tekrar en baştan başlayıp.. Olmadı.. Sil. Tekrardan.. Sağ tarafı yanmış, sol tarafı çiğ kalmış bir kalıp kek gibi güne başladım. Hep bir yarımyamalaklık söz konusu.. 180 derece ısıya dayanamayan plastik kap mıyım? Bu ne hal?