Ana içeriğe atla

Yemek Masası

Bu masada, şuan tam burada mıyım? On çift el masanın üzerinde geziniyor ve muhabbetler ellere eşlik ediyor. Beni görüyorlar mı? Tabağıma dönüyorum, başımı kaldırmadan yemeğe koyuluyorum. Hala buradalar mı? Evet. Önüne bak, masaya yemek için oturdun. Sesler kulağıma çarpıyor. Hah en sevdiğim konu. +A firmasına başvur, eleman arıyor.
Yazıyorum. Büyüyünce yazar olucam. Olamadı! Bu yüzden mi görünmezim? Mutfağa geçip görünmezliğimi taçlandırmalıyım. Bir sigara yakıp buzdolabının arkasına saklandım. Hızlı hızlı içiyordum. Durdum. Acelem mi var? Hayır. Öksürüyorum! Bu beni durduramaz! Bir nefes daha çektim. O sigara hiç bitmesin istedim.. O da bitti. Peki görünmezliğimde biter mi? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aramızda şehirler uzanıyor..

Gözlerime değen gözler yansımanla karşılaşıyor Gecenin karanlık tonlarında dahi binlerce sen büyüyor göz bebeklerimde. Güneşi delip, Ay'ı selamlıyorum  Silüetini taşıyorum gölge niyetine Rüzgarın eteklerinde sarsılan sazlıklar yoldaş oluyor Kucak açıyor hasretliğime. Ilık bedeninin kokusu salınıyor Ciğerlerime çekiyorum tek nefeste. Şehirler uzanıyor aramızda Kafesimizin kapıları açık Bir adımda çıkılamıyor içinden Adın dökülürken dilimden Duyuramamanın endişesiyle lal oluyorum yeniden..

Dünya Zürafalar Günü

Boş odalarda geziniyor gözlerim Yırtık duvar kağıtları, yarısında perde olmayan pencereler ve dokunsam devrilecek olan klozet.. Dairenin kapısından çıkıyor, binanın merdivenlerini son kez aşındırıyorum.. Tekrarlanmayacağını bildiğin, An'ı kaybettiğin ve anıları kayıt etsen dahi yinelenmeyen kahkahalar Dünya zürafalar günü'nde derin bir kedere bırakabilir yerini.. Bir şeylerin yeri, sürekli ve yüksek hızla, başka birşeylere bırakıyor yerini.. Pazar ve ertesi gibi..

Kek

Yazıyor, siliyordum. Tekrar en baştan başlayıp.. Olmadı.. Sil. Tekrardan.. Sağ tarafı yanmış, sol tarafı çiğ kalmış bir kalıp kek gibi güne başladım. Hep bir yarımyamalaklık söz konusu.. 180 derece ısıya dayanamayan plastik kap mıyım? Bu ne hal?