Ana içeriğe atla

Katranlı Haykırışlar


Sabahın karanlık saatlerinde rafta duran boş kahve kavanozuyla karşılaşmam..
Keyifsiz bir durum..

Alternatifleri kurgulayıp iki yudum sıcak kahveyi boğazımdan geçirebildim sonunda..
Peki ya boğazımdan geçmeyenlere ne demeli?

Yutkunamadıklarım?

Defalarca ve kavanozlarca konteynırın kenarına kahkahalarla boşaltmak istediğim, plastikten daha zararlı, geri dönüşümü olmayan atıklar...
Katranlı haykırışlar..


Yorumlar

  1. İnsan yutkunduğunda aslında içine atar ve onlar zamanla katranlaşır. Yutkunma ve boşalt içindeki atıkları...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte tam da burada devreye giriyor.. Katranlı haykırışlarım.. Teşekkürler duo

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aramızda şehirler uzanıyor..

Gözlerime değen gözler yansımanla karşılaşıyor Gecenin karanlık tonlarında dahi binlerce sen büyüyor göz bebeklerimde. Güneşi delip, Ay'ı selamlıyorum  Silüetini taşıyorum gölge niyetine Rüzgarın eteklerinde sarsılan sazlıklar yoldaş oluyor Kucak açıyor hasretliğime. Ilık bedeninin kokusu salınıyor Ciğerlerime çekiyorum tek nefeste. Şehirler uzanıyor aramızda Kafesimizin kapıları açık Bir adımda çıkılamıyor içinden Adın dökülürken dilimden Duyuramamanın endişesiyle lal oluyorum yeniden..

Dünya Zürafalar Günü

Boş odalarda geziniyor gözlerim Yırtık duvar kağıtları, yarısında perde olmayan pencereler ve dokunsam devrilecek olan klozet.. Dairenin kapısından çıkıyor, binanın merdivenlerini son kez aşındırıyorum.. Tekrarlanmayacağını bildiğin, An'ı kaybettiğin ve anıları kayıt etsen dahi yinelenmeyen kahkahalar Dünya zürafalar günü'nde derin bir kedere bırakabilir yerini.. Bir şeylerin yeri, sürekli ve yüksek hızla, başka birşeylere bırakıyor yerini.. Pazar ve ertesi gibi..

Kek

Yazıyor, siliyordum. Tekrar en baştan başlayıp.. Olmadı.. Sil. Tekrardan.. Sağ tarafı yanmış, sol tarafı çiğ kalmış bir kalıp kek gibi güne başladım. Hep bir yarımyamalaklık söz konusu.. 180 derece ısıya dayanamayan plastik kap mıyım? Bu ne hal?