Aramızdaki etkileşim o kadar kuvvetliydiki, beraber kırmızıdan nefret edip, koyu yeşile övgüler yağdırıyorduk. Dairemize kapanıp, insanlardan kaçıyor ve saatlerce doğal yaşam belgeselleri izliyorduk. Savaş oyunları oynayıp katliam yapıyor, küveti doldurup arınıyorduk. Farelerle yarışırcasına geçirdiğimiz zamanlardan sonra yorgunluğun keyfini çıkardığımız dakikalarımız bizi besliyordu. Uyumun iki küçük bedende hayat bulabildiğini düşünüyorum. Buna aşk'ta diyebilirsin. Dilersen "mek" de! Ekiyorsun mek oluyor. 🍞
Gözlerime değen gözler yansımanla karşılaşıyor Gecenin karanlık tonlarında dahi binlerce sen büyüyor göz bebeklerimde. Güneşi delip, Ay'ı selamlıyorum Silüetini taşıyorum gölge niyetine Rüzgarın eteklerinde sarsılan sazlıklar yoldaş oluyor Kucak açıyor hasretliğime. Ilık bedeninin kokusu salınıyor Ciğerlerime çekiyorum tek nefeste. Şehirler uzanıyor aramızda Kafesimizin kapıları açık Bir adımda çıkılamıyor içinden Adın dökülürken dilimden Duyuramamanın endişesiyle lal oluyorum yeniden..
Aynı şeyleri sevmek kadar, farklılarla birbirini tamamlamak da aşktır. Örneğin, ben karpuzun göbeğini yemeyi severim o kabuğunu sıyırmayı...Farklılıklar da güzeldir:)
YanıtlaSilTabiki harika bir yakalayış :) yorumun, farklılıkların olumlu yönlerini içeren bir içerik oluşturma istediği uyandırdı. Güzel birşeyler çıkabilir teşekkürler :)
YanıtlaSil