Ana içeriğe atla

Saksı bitkilerimin gün ışığı

 


Topuklarım deliniyor, yalnızlığa koşarken

Hırçın dalgalardan kurtulmuşcasına sığınıyorum limanıma.

Kaos sersemleştiriyor düşüncelerimi

Göğe kaldırıp başımı,

Bir kez daha bakarak arınıyorum riyakar yanımdan

Bağcıkları çözülmüş ayakkabılarımla koşmak zorlaşıyor,

Kalabalıklar içinde.

Oysa içimde, daha büyük bir kalabalık pusuda,

Bekliyor yalnızlığın siren sesini.

Duyduğu anda dört nala koşuyor  duygularım

Elim kalemle buluşuyor

Parmak uçlarımdan binlerce "sen" dökülüyor..

Sayfalar hiç olmadığı kadar temiz

Korna sesleri rahatsız edemez halde

Düşümde sen geliyorsun bana 

Bölünüyorum 

Çoğalıyorum 

Sarılıyorum

Duygularımın tutsak yalınlığına..

Tan ağarıyor şimdi

Hafifçe sızlayan yara gibi.

Varlığın, gün ışığı saksı bitkilerimin

Pencerenin tüllerini aşan

Yeşile hayat bağışlayan

Gün ışığı.. 



Yorumlar

  1. hımm bir ara bırakmış gibiydin bloguna yazmayı, başlamışsın yine düzenli yazmaya :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duraklama dönemi diyelim. Devam tuşuna bastım tekrardan.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aramızda şehirler uzanıyor..

Gözlerime değen gözler yansımanla karşılaşıyor Gecenin karanlık tonlarında dahi binlerce sen büyüyor göz bebeklerimde. Güneşi delip, Ay'ı selamlıyorum  Silüetini taşıyorum gölge niyetine Rüzgarın eteklerinde sarsılan sazlıklar yoldaş oluyor Kucak açıyor hasretliğime. Ilık bedeninin kokusu salınıyor Ciğerlerime çekiyorum tek nefeste. Şehirler uzanıyor aramızda Kafesimizin kapıları açık Bir adımda çıkılamıyor içinden Adın dökülürken dilimden Duyuramamanın endişesiyle lal oluyorum yeniden..

Dünya Zürafalar Günü

Boş odalarda geziniyor gözlerim Yırtık duvar kağıtları, yarısında perde olmayan pencereler ve dokunsam devrilecek olan klozet.. Dairenin kapısından çıkıyor, binanın merdivenlerini son kez aşındırıyorum.. Tekrarlanmayacağını bildiğin, An'ı kaybettiğin ve anıları kayıt etsen dahi yinelenmeyen kahkahalar Dünya zürafalar günü'nde derin bir kedere bırakabilir yerini.. Bir şeylerin yeri, sürekli ve yüksek hızla, başka birşeylere bırakıyor yerini.. Pazar ve ertesi gibi..

Kek

Yazıyor, siliyordum. Tekrar en baştan başlayıp.. Olmadı.. Sil. Tekrardan.. Sağ tarafı yanmış, sol tarafı çiğ kalmış bir kalıp kek gibi güne başladım. Hep bir yarımyamalaklık söz konusu.. 180 derece ısıya dayanamayan plastik kap mıyım? Bu ne hal?