Ana içeriğe atla

İnsan Çöplüğünün Bedenleri

Kül taplasına terk edilmiş ve bir yığın oluşturmuş sigara cesetleriyle çevrili çevrelerimiz..

Kalk!
Tablayı boşalt!
Temiz bir tabla, daha az koku ve pis görüntüden arınma partisi..
Herhangibir evrende, herhangibir zamanda daima ovuşturulan gözler dikizliyor adımlarını.
Ve çatlatıyorsun adım sayını kaldırımlarca..
Bastığın her parke taşında bir ceset batıyor göz bebeğine..

Herhangibir dudakta tutsak kalmış sigaralar sonunda çöplüğü boyluyor..

Birikip yığınlar oluşturuyor, renk değiştirip leş keşmekeş-leşiyor..

Ve itinayla itaat ettiğin ayak tabanların, sürüklenerek çektiği çekmeceleri ağzına kadar yoklukla dolduruyor.. İtibarını itibarsızlaştırarak tırlatıyorsun..
Tımarlanarak tımarhanenin kapısını araladığında ne olduğunu anlayamayacak kadar tıkışık, tıklım tıklım titrek ellerinle,
O son sigaranın izmaritini, o tıfıl bedenini yırtarak fırlatacak son yolcuğuğa uğurlanacaksın..
Çöplüğe loş geldiniz..

Yorumlar

  1. çok sembolik bir yazı olmuş Çok teşekkür ederim böyle yazıları seviyorum

    YanıtlaSil
  2. Harika 👌 İşaretleri takip ediyoruz 😊 beğenmenize sevindim teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Yazıyla resimler uyumlu ya, şöyle bir şey sorsam, merak ettim: Resmi seçip, resme uygun yazı mı yazıyorsun, yoksa yazıyı yazıp sonra resimler arasından uygun olanı mı seçiyorsun?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğunlukla yazımı tamamlayıp uygun fotoğrafı arıyorum. Bazen fotoğraftan etkilenip fikirler canlanıyor kafamda doğaçlama çıkıyor.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aramızda şehirler uzanıyor..

Gözlerime değen gözler yansımanla karşılaşıyor Gecenin karanlık tonlarında dahi binlerce sen büyüyor göz bebeklerimde. Güneşi delip, Ay'ı selamlıyorum  Silüetini taşıyorum gölge niyetine Rüzgarın eteklerinde sarsılan sazlıklar yoldaş oluyor Kucak açıyor hasretliğime. Ilık bedeninin kokusu salınıyor Ciğerlerime çekiyorum tek nefeste. Şehirler uzanıyor aramızda Kafesimizin kapıları açık Bir adımda çıkılamıyor içinden Adın dökülürken dilimden Duyuramamanın endişesiyle lal oluyorum yeniden..

Dünya Zürafalar Günü

Boş odalarda geziniyor gözlerim Yırtık duvar kağıtları, yarısında perde olmayan pencereler ve dokunsam devrilecek olan klozet.. Dairenin kapısından çıkıyor, binanın merdivenlerini son kez aşındırıyorum.. Tekrarlanmayacağını bildiğin, An'ı kaybettiğin ve anıları kayıt etsen dahi yinelenmeyen kahkahalar Dünya zürafalar günü'nde derin bir kedere bırakabilir yerini.. Bir şeylerin yeri, sürekli ve yüksek hızla, başka birşeylere bırakıyor yerini.. Pazar ve ertesi gibi..

Kek

Yazıyor, siliyordum. Tekrar en baştan başlayıp.. Olmadı.. Sil. Tekrardan.. Sağ tarafı yanmış, sol tarafı çiğ kalmış bir kalıp kek gibi güne başladım. Hep bir yarımyamalaklık söz konusu.. 180 derece ısıya dayanamayan plastik kap mıyım? Bu ne hal?