Hissedilen mecburiyet duygusu tamamen samimiyetsiz.
"Hayır" cevap olarak kabul görmüyor ve ısrar ya da ekşimiş yüzler bedeninizi çitlerle çeviriyor.
Her neresiyse;
-Oraya gelmek istemiyorum.
Gibi bir cümle kurduğunuz anda, bunu yapmamanız gerektiği, ayıp olacağı, kişinin çok kırılacağı vb bu örnekler uzay boşluğuna kadar yol alır. Herkesin maruz kaldığı belli kalıp cümleler eminim ki vardır.
Çok sevdiğim bir arkadaşımın küçük kızının cebinde harika bir cümlesi var,
"Çünkü ondan"...
Birşeyi yapmak istemediğinde ve Neden? diye sorduğumuzda bu cevabı yapıştırıyor..😊
Kabul görme gibi bir beklentiniz yoksa, durum sizin için daha kolay çözümlenebilir.
İstemek gibi istememekte kişinin kendi karar mekanizmasının sistemine bırakılmalı ve ısrardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
"Ayağına çiviler batarken en sevdiğin şarkı çaldığında, dans etmek acı verecektir"..
Dilberay'ın bir şarkısıyla özetleyeyim durumu: "Zorunda mıyım?"
YanıtlaSilŞarkıyı bilmiyorum ama pek yerinde oldu 😊
SilCüneyt Özdemir ile Dilberay'ın o röportajdaki "Zorunda mıyım?" yanlış anlaması aklıma geldi ve güldürttü bu yorum. ahaha.
SilBelki de öylesine bahanelerle üretiliyor sonra... oysa "çünkü ondan" kalıbı güzel bir neticelendirme şekli olabilirmiş.