Ana içeriğe atla

Beklemek..

Müziği bölen ağız dolusu bir hapşırık dikkatimi dağıtmıştı.
Çizgili çoraplarımla ritim tutarken saniselik olay ahengi bozmaya yetmişti.

Tekrar dikkatimi toparlayıp eşliğe devam edecekken müzik son buldu ve şarkı değişmişti..

Sonrasında kafamdaki kaosu derlemeye çalışmakla ve boş bakışlarla boş masalarda gezinmeye koyuldu gözlerim.

Beklentimin gerçekleşmediği her dakika bir ampul daha yanıyor, ortam loş ve hoşluğunu kaybediyordu.

Çay dilimi ve geçerken uğradığı tüm organlarımı kavurarak miğdeme ulaşıyor, stres tırnaklarımı yeme isteği uyandırıyordu..

Karşımda donuk, donut kafalı bir bey dikiz aynaları full açılı açık baştan ayağa üzerimde gezdiriyordu..

Ve beklenen çıkageldiğinde rüzgarda savrulan çantalarımla koşarak uzaklaştım.
Tam rota ilerleyerek.. 

Yorumlar

  1. Donuk ve donut kafalı, ortamın loş ve hoşluğu...
    Şiirdeki dize sonundaki kafiyeler, senin yazılarında kelimelerin içinde...Çok güzel...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim 😊 tüm donut kafalılara gelsin bu satırlarım..

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aramızda şehirler uzanıyor..

Gözlerime değen gözler yansımanla karşılaşıyor Gecenin karanlık tonlarında dahi binlerce sen büyüyor göz bebeklerimde. Güneşi delip, Ay'ı selamlıyorum  Silüetini taşıyorum gölge niyetine Rüzgarın eteklerinde sarsılan sazlıklar yoldaş oluyor Kucak açıyor hasretliğime. Ilık bedeninin kokusu salınıyor Ciğerlerime çekiyorum tek nefeste. Şehirler uzanıyor aramızda Kafesimizin kapıları açık Bir adımda çıkılamıyor içinden Adın dökülürken dilimden Duyuramamanın endişesiyle lal oluyorum yeniden..

Dünya Zürafalar Günü

Boş odalarda geziniyor gözlerim Yırtık duvar kağıtları, yarısında perde olmayan pencereler ve dokunsam devrilecek olan klozet.. Dairenin kapısından çıkıyor, binanın merdivenlerini son kez aşındırıyorum.. Tekrarlanmayacağını bildiğin, An'ı kaybettiğin ve anıları kayıt etsen dahi yinelenmeyen kahkahalar Dünya zürafalar günü'nde derin bir kedere bırakabilir yerini.. Bir şeylerin yeri, sürekli ve yüksek hızla, başka birşeylere bırakıyor yerini.. Pazar ve ertesi gibi..

Kek

Yazıyor, siliyordum. Tekrar en baştan başlayıp.. Olmadı.. Sil. Tekrardan.. Sağ tarafı yanmış, sol tarafı çiğ kalmış bir kalıp kek gibi güne başladım. Hep bir yarımyamalaklık söz konusu.. 180 derece ısıya dayanamayan plastik kap mıyım? Bu ne hal?