Sonra uzun bir sessizlik oldu. Kafamın içindeki düğünde takılar takılmaya başladı..
Gelinliğimi altınlarla örttünüz, sizin derdiniz ne? (Gelin bağırıyor ama fondaki oyun havasından kimse duymuyordu)
Nerede kalmıştık? Konumuz neydi?
O sessizlik o kadar uzun mu sürmüş?
Toplantıda neler olup bittiğine dair hiç bir fikrim yok. Aklım nerede?
-Aylık endeksimiz, hiç olmadığı kadar düşük. Ürün eski rabetini geri kazanmalı beyler? Yeni bir reklam yayınlamaya sıcak bakıyorum.
Hah. Dansa geçmişler gelinin suratı buruşuk kuru kayısı gibi. Topuklu ayakkabıdan olsa gerek. Ah şu kadınlar! Bu kadar eziyeti hangi mantıksız sebeple yapıyorsunuz? Kim bilir.
Tabi, kendileri dahi bilmiyor olabilirler. Çocuk çığlıkları, dedikodular.. Gelin ile damadın başından kayıyor, para yağmuru gibi.
-Mehmet bey, ... firmayla irtibata geçmenizi istiyorum!
Bu düğünde yer almadığım halde biri adımı biliyor.
-Mehmet bey, toplantıya bedenen mi katıldınız?
Ben takı takmıyorum. Hayır. Dans partnerim bile yok.
-Mehmet bey!!
Yorumlar
Yorum Gönder