Ana içeriğe atla

Uykusuzluk

Geceleri uyumak iyice zorlaşmıştı. Saydığım koyunlar milyonları buluyor pekte işe yaramıyordu. Uykusuzluk, göz altlarımda giderek büyüyor, torbalar konteynırların kenarlarından taşıyordu. Sabahlarda ayrı bir sorunsaldı. Yataktan spatula yardımıyla ayrılıyor ve yanık tava dibi gibi vücudumu telleyerek kalan parçalarımı sıyırıyordum. Düzen bozulmuştu bir kere. Can sıkıcı saatlerde uyanmak, keyifsiz bir günün habercisi uykusuz geçen geceler, birbirini kovalıyordu. Yan dairedeki insanların horlama seslerini dinliyor ve imrenerek taklit ediyordum. Gece eğlencem..
Gıcırdayan yatak ve sabahın ilk korna sesi duyulduğunda susmamayı kendine borç bilen bilir kişi abimiz başlıyordu konuşmaya. Çok hızlı geçişler yapıyor, hayretlerden ohalara sürüklüyordu uykusuz bedenimi. Kahvemi içmiş lakin ayakta uyur vaziyette sadece kafa sallama modum çalışırken kıstırıyordu bir köşede. Susana kadar arabanın arka camında kafası koparcasına headbang yapan köpek gibi duruyordum öylece. Elbette susacaktı ve o arabadan kaçacak, headbang'i bırakacaktım...

Yorumlar

  1. sona nolduuuu uyuyabilmeye başladın mııı :)

    YanıtlaSil
  2. heeey bloguna izleyiciler gadgeti koysan yaaa. sana biraz arkadaş getircaam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçici bozukluk giderildi 😊 bak önemsememiştim onu. Talebine şampanyalar patlatılır 😊 ekledim izleyebilirsin. Teşekkürler

      Sil
    2. oleey. ben bloglara üye olmadan izliyom ama blogunu tanıtcam bugünlerdeeee gelirler, olmazsa sona bi daha tanıtırım, sevimli blogunu okusunlaar :) yenilerden istiridye gelmiş bi deee :)

      Sil
    3. Takılıp takılı kalabilirler. Buyursunlar efenim bekliyorum😊 yeni yeniyi çeköiş anlaşılan 😎

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ağlamak Hakkı!

  Duygusal yanımı bastırmamı bekleme benden! Ağlamak cesaret ister! Bir baş kaldırıdır, isyandır ağlamak...Toplumun, seni; güçsüz diye yaftalamasına direnmektir.. Ağlayarak bağırmak, yakarmak yüzyıllardır kültürümüzün duygularına ayna olmuş ve feryat, figan, ağıt olarak adlandırılarak yaşamaya devam etmiş günümüze kadar. 21.yy da ne bu poker masası sendromları? Nedir bu kendini gizlemeler?Nedendir? Niçindir? Bilinmeden bu kayganlık ruhlarımızda?Kursağıma saplamaktansa bu kor gibi demir prangaları, göz yaşlarımla yıkarım günahsız yanaklarımı!..

TANRI

Pişman edercesine yaşıyorum.. Bir yerlerde ki Tanrı'yı.. 

Hangisini Tercih Edersin-2019 MİM Yazıları

1-Uçabilme yeteneğinin olmasını mı yoksa su altında da nefes alabilmeyi mi? Neden? #Su altında nefes alabilmek.. Gizemli ve bio çeşitliliğin cezbedici güzelliği beni daima kendine çekiyor. 2-Sonsuza dek etrafının kitaplarla çevrili olmasını mı yoksa evcil hayvanlarla mı? Neden? #Evcil hayvanlar.. Çünkü dost aynı zamanda terapistler. Oldukçada sevimliler. Hayvanları izleyip hareketlerini incelemeye bayılıyorum. 3-Büyük ellere sahip olmayı mı yoksa büyük ayaklar mı? Neden? #Büyük ayaklar.. Kocaman adımlar atabilmeme olanak sağlayabilirler. Sahip olduğum ayaklarımla penguen edasıyla yürüyorum 😂 4-Geriye kalan hayatının tamamında çay içmeyi mi yoksa kahve içmeyi mi? Neden? #Tabiki kahve 😍 tam bir kahve aşığıyım. Gözümü açar açmaz aklıma ilk gelen şey kahve😊 5-Saçsız, tüysüz (kaşlar ve kirpikler de dahil) olmayı mı yoksa çok kıllı olmayı mı? Neden? #Saçsız sıfır kıl 😂 o çılgın kıl yığınıyla uğraşabileceğimi sanmıyorum😂😂 6-Sınırsız döner mi y...